Şırk

İslam’da şirk, bir insanın Allah’a ortak koşması ya da Allah’ı herhangi bir şeyle eşitlemesidir. Şirk, işlediği en büyük günah olup, kişinin imanını temelden sarsar ve İslam’daki en büyük tehlikedir. Bu yazımızda, şirk konusunu İslam perspektifinden ve Peygamber Efendimiz (sas)’ın sözleriyle ele alacağız. Ayrıca, Şirk ile ilgili önemli rüyalardan biri olan Muhammed Kasım ibn Abdul Karim’in rüyalarına da değineceğiz.

Şirk Nedir?

Şirk kelimesi, “ortak koşmak” anlamına gelir ve bir kişinin Allah’a ortak koşması veya Allah’ı herhangi bir şeyle eşitlemesi durumunu ifade eder. Şirk, farklı şekillerde karşımıza çıkabilir:
        1.      Büyük Şirk (Şirk al-Akbar) – Bu, en ciddi şirk türüdür ve birinin Allah’a ortak koşması, Allah’ı kendine eşit görmesi demektir. Bunun en bilinen örneği, Allah’tan başka bir tanrıya tapmak veya O’na ortak koşmaktır. Ayrıca, Allah’ın elçilerine, kutsal kabul edilen varlıklara veya nesnelere tapmak da büyük şirke örnektir.
        2.      Küçük Şirk (Şirk al-Asghar) – Bu, büyük şirkin yanında daha ince ve daha gizli olan şirk türüdür. Örneğin, bir kişinin iyi işler yaparken sadece Allah’ın rızasını gözetmek yerine, insanların takdirini almak amacıyla iş yapması, bu tür bir şirk olabilir.
        3.      Gizli Şirk (Şirk al-Khafi) – Kişinin kalbinde meydana gelen, dışarıdan fark edilmeyen şirk türüdür. Örneğin, Allah’tan başka bir şeyin insana verdiği güce ve başarıya olan aşırı hayranlık, bu tür bir şirk örneğidir. 

Modern Şirk Türleri
        1.      Resimler ve Heykeller
        •       Duvarlara asılan, sosyal medya profillerinde kullanılan ya da başka amaçlarla bulundurulan gereksiz resimler şirke yol açabilir. Aynı şekilde canlı heykeller, bebekler veya yüz betimleyen süslemeler de aşırı değer verildiğinde şirk tehlikesi oluşturabilir.
        2.      Mezarlar ve Tapınma
        •       Mezarların resim veya heykellerle süslenmesi, ölülerden yardım istemek için mezarları ziyaret etmek ya da mezarlar önünde eğilmek veya secde etmek, büyük şirk türlerindendir. Bu tür uygulamalar, sadece Allah’a ibadet etme ilkesine aykırıdır.
        3.      Modern Dünyadaki Putlar
        •       Şarkıcılar, oyuncular, sporcular veya diğer ünlü kişileri “idol” haline getirmek ya da onları aşırı derecede övmek, sorunlu bir tapınma biçimidir. Bu kişiler, manevi veya ahlaki anlamda bir rehber olarak görülmemelidir.
        4.      Yabancı Kültürleri Taklit Etmek
        •       Gayrimüslimlere ait bayramlara veya geleneklere katılmak gibi İslam dışı uygulamaların taklit edilmesi, inancı zayıflatabilir. Bu tür davranışlar, İslam’ın saflığından ve yalnızca Allah’a ibadet etmeye odaklanmaktan uzaklaştırır.
        5.      Farklı Tanrıları Öven Eğlenceler
        •       Sahte tanrıları yücelten veya gösteren filmleri, dizileri veya diğer içerikleri izlemek, sadece Allah’ın tek ilah olduğuna dair İslam inancıyla çelişir.
        6.      Kendini Beğenme ve Gösteriş
        •       Sosyal medyada kendini aşırı sergilemek veya fiziksel görünüm konusunda aşırı beğeniye kapılmak, kişinin kendi egosunu bir put haline getirmesine yol açabilir ve Allah’a ibadetten uzaklaştırabilir.

Peygamber Efendimiz (sas)’ın Şirk Konusundaki Sözleri

Peygamber Efendimiz (sas), şirkten en çok sakınılması gereken şey olarak bahsetmiştir. Şirk, Allah’a şirk koşmak, O’na ortak koşmak, tüm İslam inançlarının temelini sarsan bir suçtur. Efendimiz (sas), bu konuda birçok hadisinde şu şekilde açıklamalarda bulunmuştur:

        “Şirk, Allah’ın affetmeyeceği en büyük günahtır. Kim bu günahla ölürse, Allah onu affetmeyecektir.”
(Sahih Müslim, Hadis No: 31)

Bu söz, şirkin, başka hiçbir günahla kıyaslanamayacak kadar büyük bir günah olduğunu ve bu günahın, ancak kişi gerçekten pişman olup Allah’a yönelirse affedilebileceğini gösterir. Ayrıca, Efendimiz (sas), her Müslümanın inançlarını yalnızca Allah’a yöneltmesi gerektiğini vurgulamıştır.

        “Bir kimse şirkle ölürse, Allah onu asla affetmez.”
(Sahih Bukhari, Hadis No: 1354)

Bu hadisler, şirkin, diğer bütün günahlar arasında en ağır olanı ve affedilmeyecek tek günah olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Tawhid’in Önemi ve Şirkten Kaçınma

Tawhid, Allah’ın birliğini kabul etmek ve yalnızca O’na inanmak, İslam’ın temel taşını oluşturur. İslam’a göre, bir kişi Tawhid inancını terk ettiği anda, şirke düşmüş olur. Allah’ın birliğini inkar etmek veya O’na herhangi bir ortak koşmak, insanı İslam’ın dışına iten bir suçtur.

Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın birliği çok açık bir şekilde ifade edilmiştir:

        “Allah, kendisinden başka hiçbir ilah olmayan tek gerçek Tanrı’dır.”
(Kur’an, 112:1-2)

Peygamber Efendimiz (sas), Tawhid’in korunmasını ve her türlü şirkten kaçınılmasını öğütlemiştir. Şirk, sadece tek bir tanrılı inanç sisteminden sapmakla kalmaz, aynı zamanda kişinin kalbinin ve zihninin de kararmasına yol açar.

Muhammed Kasım bin Abdulkerim’in Vizyonu

Şirkten kaçınmanın ne kadar önemli olduğunu gösteren çarpıcı bir örnek, Muhammed Kasım bin Abdulkerim’in gördüğü bir vizyondur. Bu vizyonda Kasım, odasında kendisine ait bir gazete fotoğrafının bulunduğunu öğrendi. Bu fotoğraf, onun için bilinçli bir anlam taşımamasına rağmen, Allah (cc) tevhidin saflığını koruma konusunda ne kadar hassas olduğumuzu bizlere hatırlatmaktadır.

Şirke Düşmekten Kaçınmanın Önemi

Bu örnekler, zararsız gibi görünen bazı davranışların bile inancımızı tehlikeye atabileceğini açıkça göstermektedir. Allah (cc), hayatımızı ve kalbimizi tamamen O’na yöneltmemiz için bizlere net emirler vermiştir. Şirkin en küçük detaylarından bile kaçınmak, saf bir imanı korumanın vazgeçilmez bir gereğidir.

Muhammed Kasım’ın Şirk ile İlgili Rüyaları

Muhammed Kasım ibn Abdul Karim, günümüz İslam eskatolojisinin önemli bir figürüdür. Onun rüyaları, gelecekteki büyük olayları ve ahir zamanla ilgili derin mesajlar taşımaktadır. Özellikle, Kasım’ın şirkle ilgili gördüğü rüyalar, İslam’ın temel öğretilerine ne kadar dikkat edilmesi gerektiğini ve gelecekteki tehlikelere karşı nasıl korunmamız gerektiğini vurgulamaktadır.

Kasım’ın birkaç rüyasında, insanlar, özellikle büyük felaketler ve Deccal’in gelişi öncesinde, çeşitli şekillerde şirk koşuyorlardı. Bir rüyasında, Kasım, insanların Allah’a ortak koşarak, çok sayıda farklı inanç sistemine kapıldığını ve yanlış yolda olduklarını görmüştür. Kasım, bu rüyasında, özellikle Deccal’in zamanında, insanları Allah’a karşı şirk koşmaya ve O’nun dışında güçlere tapmaya davet eden bir ortamın oluşacağını fark etmiştir.

Özellikle, Kasım’ın bir rüyasında Peygamber Efendimiz (sas) ona şöyle demiştir:

        “Şirk, ümmetim için en büyük tehlikedir. Şirkten sakının ve her zaman doğru yolda kalın.”

Bu rüya, insanları Allah’a şirk koşmanın ne kadar büyük bir tehlike olduğuna ve bundan korunmak için daima Allah’ın birliğine sadık kalmanın gerekliliğine dair önemli bir hatırlatmadır. Kasım, bu rüyanın ardından, şirke karşı duyduğu endişeyi ve ümmetin bu tür sapkınlıklardan nasıl korunması gerektiğine dair güçlü bir mesaj aldı.

Günümüzde Şirk ve Korunma Yolları

Bugün, şirk sadece putlara tapmak veya doğrudan Allah’a ortak koşmakla sınırlı değildir. Şirk, aynı zamanda dünyadaki maddi değerlere, servet ve güce aşırı düşkünlük, insanların takdirini kazanmak için yapılan işler ve kalp içindeki gizli niyetlerde de görülebilir. Modern toplumlarda, insanlar sıklıkla şirkten habersiz olarak bu tür yanlış inanç ve değerler içinde kaybolabiliyorlar.

Özellikle, Allah’tan başka bir şeye aşırı bağlılık, şirkten kaçınmanın en önemli yollarından biridir. İnsanlar, dünya nimetlerine olan sevgilerini ve tutkularını dengede tutarak, her zaman Allah’a olan sadakatlerini pekiştirmelidirler.

Sonuç

Şirk, İslam’da en büyük günah olarak kabul edilir ve Allah’a şirk koşmak, yalnızca dini değil, aynı zamanda manevi varlığı da tehdit eder. Peygamber Efendimiz (sas), ümmetini bu büyük günahtan sakındırmak için pek çok hadis söylemiş ve insanları her türlü şirkten uzak durmaya çağırmıştır.

Muhammed Kasım’ın rüyaları, şirkten korunmanın sadece dışsal ritüellerle ilgili olmadığını, aynı zamanda kalp ve niyetlerin doğru olması gerektiğini bizlere hatırlatmaktadır. Bu rüyalar, insanların Allah’a ve yalnızca O’na yönelmeleri gerektiğini, her türlü şirkten sakınmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Modern dünyada, insanlar, Allah’tan başka hiçbir şeye tapmamalı ve kalplerini yalnızca O’na yöneltmelidirler.